Ben, Spinoza ve Determinizm

Burhanos 00:18:00

Düşünün biraz elinizde bir kalem var ve kalemi biraz kuvvet uygulayarak aşağıdan yukarı doğru atıyorsunuz. Kalem elinizden tekrar geri dönmek üzere havalanıyor. Havalanırken nasıl oldu da bir kalem olduğunu ya da nasıl havalandığını hiç düşünmez. Öylece havalanır. Etrafı kolaçan eder ve optimum yüksekliğe erişir. Artık en yukarıdadir kalem. Herşeyi elde etmiştir, herkese ve herşeye karşı kibir doludur. Tepeden bakmayı öğrenmiş ve hep öyle olacakmış gibi zan eder.

Fakat o da ne! Yavaş yavaş aşağıya iniyormuş gibi hisseder. İlk etapta bir yanılgıymıs gibi düşünür. Aksini düşünmek dahi istemez. Ne yazıktır ki yükseldiği gibi alcalmaya başlıyor. İnme aşaması daha hızlıymış gibi histtemeye başladı ve ebedi yokluğa doğru indiğini anladı. Ahlar, vahlar çare olmadı. Pişmanlıkları geldi aklına. Niezthce'nin dediği gibi "pişmanlık bir köpeğin taşı ısırması gibidir"

Ve kalem bir taş ısırdı (ısırtırıldı) ardından elize geri geldi. Bu yükselme ve alçalma kimine göre 50 yıl kimine 80 yıl gibi gelir. Bazılarının katında ise 50 bin yıl gibidir.


Paylaş:

Benzer Konular

Önceki Konu
Sonraki Yazı »