2.Nil Vadisinin ünü, çok erken tarihlerde yayılmış ve Afrika'nın iç bölgelerinde,Arap çöllerinden ve Asya'nın batısından insanlar payına düşeni almak için akın akın Mısır'a geldiler.
3.Nil'in şefkatli kolları goemetrik olarak artan nüfusu doyurabiliyordu.
Tarih öncesi insan günün 24 saatinin 16 sını kendisi ve kabilesi için yiyecek toplamaya ayırsa da , Mısırlı sakinlerin 'goy goy' yapma vakti oluyor ve zamanlarını hiç bir işe yaramayan süs eşyaları yaparak geçiriyorlardı.
4.Bundan daha fazlasını da yaptılar. Geçim derdi olmayınca kafasını kaldırıp yıldızlara baktı, nereden geldiklerini merak ettiler.
Gök gürültüsünü kim çıkarıyordu? Nil nehri neden kabarıyordu? Dört bir tarafı ölüm olan; fakat kahkahadan yinede vazgeçemeyen insan kimdi?
5. Bazı insanlar bu sorulara cevap verdi. Mısırlılar bunlara "rahipler" dedi. Bunlar fikirde aslan payına sahip oldu, saygı ve hizmet gördüler.
6. Rahipler, sadece bu dünyayı düşünmenin yanlış olduğunu ve davranışlarımızdan dolayı Osiris'e hesap vereceklerini söylediler.
7.Rahipler bunu o kadar çok vurguladılar ki, Mısır, ölüler diyarı haline geldi. ilginç bir şekilde bedenleri olmadan asla İsis ve Osiris'in diyarına gidemeyecekleri kanısına vardılar.
8. O halde öldükten sonra bu bedeni muhafaza etmek gerekiyordu. Vücutlarını muhafaza etmek için tahnit ediliyor, vücut haftalarca sodyum çözeltisiyle yıkanır ve sonrasında zift ile doldurulurdu. Bu cesetlere mumya denildi.
9.Ceset metrelerce uzunluğundaki bezler ile sarmaladıktan sonra evine götürülüp kendine ait aletlerle (mobilya,müzik aleti vb) ve küçük, aşçı fırıncı ve berber heykelleriyle ( yemek,ekmek ve traş ihtiyacı için) beraber evine götürülürdü.
Üzerine ölüler kitabından bir pasaj ve sihirler ile ilgili bazı papirüsler okunurdu.
10. Şehir büyüdükçe Mezarlar çöle doğru gömülmeye başladı; fakat çöldeki vahşi hayvanların cesede ve hırsızların ölülere ait eşyalara göz koyması, başta kral olmak üzere herkesi rahatsız ediyordu.
Kral, Osiris ve İsis ile görüşememek endişesinden dolayı kendisi için taş yığınları üst üste konulmasını ve kimsenin mezara ulaşamaması için özel önlemler alınmasını istedi.
11.Kralın müthiş yetenekli mühendisleri bu taş canavarlarını inşa etti.
Yapılan piramitler giderek büyümeye başladı. Krallar arası rekabet idi en büyük piramidi yapmak.Rekor, günümüzden 30 yy önce yapılan Kral Hufu'nun piramitidir. Bu mezar çölde 50 dönüm fazla arazi kaplıyor.
12.
100.000 den fazla işçi çalıştırarak, gerekli taşları nehrin karşı tarafından taşıdı ve 20 yılda tamamlayarak, rekorunun keyfini çıkardı Kral Hufu
BurhanOS